Göynük ve Mudurnu

Göynük ve Mudurnu ilçeleri tarihi ipek yolu üzerinde bulunan Bolu'nun Osmanlı mimarisini yansıtan, konakları, tarihi camileri ve evleriyle ülkemizin önemli bir kültür mirasını geleceğe taşımaktadır. Mudurnu Abanta yaklaşık 20 kilometre mesafededir, abant otelleri veya mudurnuda bulunan otel, motel ve turistik konaklarda tatil amaçlı konaklama imkanları sunmaktadır. Göynükte de otel ve konaklarda, sünnet gölü civarında konaklama tesisleri mevcuttur.

Her iki ilçede de tavukçuluk marka haline gelmiştir.Ülkemizin iki büyük markası Erpiliç Göynük merkezli, Mudurnu tavuk ise Mudurnu merkezli faaliyet göstermektedir. Göynükte Fatih Sultan Mehmet'in hocası Akşemsettin Hz. nin türbesi bulunmaktadır.Göynüğün bir diğer komşusu olan ilçe ise sakaryaya bağlı son zamanlarda mümkünlü kasabası olarak tanınan taraklı ilçesidir. Taraklı da tıpkı Göynük gibi Osmanlı mimarisinin hakim olduğu bir ilçedir.Taraklı termal ve Taraklı kaplıcaları gelişim aşamasında olup 25bin kapasiteli termal devremülklerin yapımına başlanmış.

Göynük

Bolu'nun tarihi ilçesi olan Göynük 5 bin civarında nüfusa sahiptir. Göynük içinde barındırdığı bir çok tarihi eser nedeniyle Kentsel sit alanı ilan edilmiştir. Eski Türk evleri bakımından zengin olan ilçede bir çok tarihi ev ve konak mevcuttur. Evlerin çatıları genellikle kırma çatı türünde olup, üzerleri el yapımı yerli kiremitlerle örtülüdür. Bazı evlerin oturma odalarında çeşitli motiflerle süslenmiş tavanlar bulunmaktadır. Evler, genellikle, iki katlı ve içten merdivenli şekilde inşa edilmiştir. Evlerin ilk giriş bölümünde “hayat” adı verilen avlular da yer almaktadır.

Akşemsettin Türbesi: Fatih Sultan Mehmet’in hocası olan ve 1459 yılında vefat eden Akşemsettin’in türbesi, Göynük ilçesinde Gazi Süleyman Paşa Camii’nin avlusunda bulunur. Türbesi 1464 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırımıştır. Türbe altıgen planlı olup, küfeki taşından inşa edilmiştir. Türbe içerisinde bulunan ve ceviz ağacından yapılmış olan sanduka Anadolu Selçuklulardan gelen ahşap sanduka geleneğinin Osmanlıdaki son örneğdiir. Bu anlamda Akşemsettin sandukası da özel bir değere sahip. Sandukanın yanında kabartma harflerle bir hikmet ve bir hadis-i şerif vardır.

Süleyman Paşa Camii:1335 yılında Gazi Süleyman Paşa tarafından yaptırılan iki eserden biri olan cami yıkılınca yerine II. Abdülhamit’in emri ile bugünkü cami yapılmıştır. Tek kubbeli ve tek minarelidir. Geç devir mimari özelliklerini taşır. Restorasyon geçirmiştir.

Süleyman Paşa Hamamı: 1335–1338 yıllarında Gazi Süleyman Paşa tarafından yaptırılmış olup çifte hamam olarak kesme taştan inşa edilmiştir. Hamamın taşları ve iç mimarisi ender bulunan eserlerdendir.

M.Ö. 1200’lü yıllarda bütün Hitit toprakları gibi Bolu da Friglerin elindeydi. M.Ö. 6. asırda Persler bölgeye hakim oldular. M.Ö. 336’da Büyük İskender Persleri yenerek Anadolu’nun bir çok yeri gibi Bolu’yu da ele geçirdi. Büyük İskender’in ölümü üzerine Makedonya yıkılınca Bolu bölgesinde Bitinya Krallığı kuruldu. Yazılı belgeler, o dönemlerden kalan arkeolojik eserler ve tarih kaynaklarına göre, Trak göçleri sonunda Sakarya ve Filyos Nehrinin yayı içine yerleşen halk "Bithyn" ismi ile anılıyordu. Bu yüzden Bolu'nun da içinde bulunduğu Kuzeybatı Anadolu'ya "Bithynia" denilmiştir. 

English:"Bolu province is the city where the shades of green and blue embraces each other, sleeping and waking together, where the wind still whispers one of the most dramatic legends at the peaks of the high mountains, where numerous civilizations was founded and developed, leaving plenty of creations and artwork behind".